Amyotrofik Lateral Skleroz (ALS) adı verilen bu sağlık problemini belki aranızda Stephan Hawking’den hatırlayan isimler olabilir. 40 yıl bu hastalık ile yaşayan ve tüm tıp dünyasını şoka uğratan Amyotrofik Lateral Skleroz (ALS) bu hastalık ile uzun süreler boyunca başarısız da olsa mücadele etti. Belki ölmedi ama ölmekten beter olduğunu ve ölmek istediğini kendi makinesine bağlı olarak açıkladı ve geçtiğimiz yıl öldü. 2018 yılında gözlerini yumdu bu dünyaya Hawking, insanlar onu bilimsel çalışmaları ile tanıdı ve uzaya olan merakı, gezegenlere olan evrenbilimci bir kişi olarak tanıdı. O Amyotrofik Lateral Skleroz (ALS) adı verilen bu lanetli hastalığa henüz daha baharında hayatının 21 yaşında yakalandı! 21 yaşında sinir sistemini zaman içerisinde %100 olarak felç eden ve insanların hiçbir fiziksel hareket etmesine, yemek ve su içmesine bile izin vermeyecek tamamen makinelere bağımlı bir hale getiren bir hastalık Amyotrofik Lateral Skleroz (ALS). Henüz bir gelişme yok!Amyotrofik Lateral Skleroz (ALS) henüz hiçbir tedavisi olmayan, önleyici bir tedavinin bile olmadığı hastalık. Hastalar bazı ilaçları kullansalar bile bu hastalıkla mücadele edemiyorlar ve er ya da geç bir ölümle karşı karşıya kalıyorlar. Çoğu hasta 1-3 yıl, en geç 6 yıl içerisinde hayatını kaybediyor ancak Hawking 40 yıl bu hastalıkla yaşadı. Belki çok parasının olması, belki aşırı özel ilgi gösterilmesi denilse bile aslında bu kişisel bir durumdu ve Hawking 40 yıl kendi vücudunun izin vermesi sayesinde yaşayabildi. Giderek daha fazla artan Amyotrofik Lateral Skleroz (ALS) hastası sayısı olan insan olsa da bu hastalıkla ilgili tedavi yöntemleri giderek daha fazla paranın harcandığı bir yere doğru gidiyor. Hastalığın tedavisinin ne zaman bulunacak veya bulunup bulunamayacak olduğu hakkında soru işaretleri var ve bu soru işaretlerine 2019 yılında sağlık dünyası henüz yanıt veremiyor. Sağlık dünyasının bu konuda Amyotrofik Lateral Skleroz (ALS) hastalığına bir tedavi bulup bulamayacak olduğu ise büyük bir soru işareti. Amyotrofik Lateral Skleroz (ALS) hastaların kısa süre içerisinde vücut kontrolünü ele geçiriyor ve hastanın belki 1 yıl içerisinde bile hayatını kaybetmesine sebep olabiliyor. Bu hastalık sağlık sorunu olarak insanların hayatını ele geçirirken, el, ayak, baş, vücut kontrolünü elinden alarak hastanın kendi solunumunu bile kullanmasını otomatik bir şekilde zamanla engelliyor. Hastalar bir süre sonra nefes almak için sürekli makinelere bağlı hale gelirken, bazıları ise o döneme daha geç sürede gelebiliyorlar. ABD’de ve Türkiye’de Amyotrofik Lateral Skleroz (ALS) hastaları için gerekli tedaviler devlet tarafından sağlanıyor ve herhangi bir sağlık sigortası olmasa bile devlet bu ölümcül hastalık için hastalara gerekli imkanları sağlayabiliyor. Ama halk arasında bir söz vardır ya ‘isterseniz dünyaları verin ne fayda eder ki?’ işte bu hastalıkta hastaların öleceklerini bile bile yaşadıkları bir hastalık ve doktorlar belki hastalara her zaman öleceklerini söylemese bile gerçekleri değiştirmek mümkün olmuyor. The post Bir türlü tedavi edilemeyen hastalık: ALS appeared first on Zovovo - En İyi Bilgi Sitesi. via WordPress https://www.zovovo.com/bir-turlu-tedavi-edilemeyen-hastalik-als/
0 Comments
Herkes farklı öneriler sunabilir, herkesin görüşü farklı olabilir. İnsanlar birbirleri ile aynı düşünmek zorunda değil. Dünya hakkında yüzlerce yıldır insanlar merak ediyor, nasıl oluştu, kim yaptı ya da kim nasıl düşünce ile burayı yarattı, biz insanlar ve diğer canlılar dünyada nasıl yaşayabiliyoruz? Tüm bu sorulara yanıt arıyoruz ve kesin olarak henüz insanlık tarafından bu sorulara yanıt verilemedi. Dünya durmuyor, tesisler durmadan hiç aksamadan çalışıyor ancak insanlarda git gide daha fazla yaşlanıyorlar. Peki Dünya bu kadar yıldır nasıl dönüyor, veya dönüyor mu? Eğer dünya kareyse dönme hızı nasıl olmalı? Hemen kızmayın: Ya gizemli bir kapı varsa?Dünya kesin olarak uzaydan görülüyor ama 8 milyar insandan kaç tanesi uzaya çıktı? Sadece NASA tarafından paylaşılan görüntülerde dünya ve diğer gezegenler yuvarlak görünüyor ve belki de insanlar NASA tarafından kandırılıyor olabilir mi? Bu konuda bazı Dünya düzdür diyenlerin teorisi ise en önemlilerinden bir tanesi dünyanın yukarıdaki resimde göründüğü gibi olduğu ve dört bir yanında sihirli kapılar olduğu ve insanların, gemilerin bu sayede dünyanın bir diğer noktasından diğer noktasına gidebildikleri konusunda. Kimse bu konuda net olarak ”dünya düzdür” diyemeyeceği gibi dünyanın %100 yuvarlak olduğunu herkes tarafından kabul edilmesi de mümkün değil. Tam yuvarlak değilDünya zaten NASA’ya ve diğer bilim insanlarına göre tam yuvarlak değil. Hafif çıkıntılı ve farklı bir fiziki yapıya sahip. Dünyanın tam yuvarlak olmasa bile insanlar tarafından bu konuda soru işaretleri var. Neden tüm resimlerde Dünya yuvarlak gösteriliyor? Bu sorunun yanıtı ise çizimin kolay olması ve diğer sebepler gösterilirken, bir yandan ise Dünyanın ne kadar yuvarlak olmadığı ve nasıl çıkıntılı bir yapıya sahip olduğu bilinmediği için böyle yapılıyor olduğu iddiası var. Dünya hakkında bazı insanlar ise düz olduğunu ancak dışarıdan yuvarlak göründüğünü iddia ediyorlar. Bunun sebebi olarak ise farklı iddiaları ve farklı teoriler var. İnsanlar yuvarlak bir Dünya konusunda inanmamak için farklı farklı sebepler sunuyorlar. Dünyanın dışında kalan farklı yüzlerce gezegen var ve bunların hepsinin yuvarlak olup olmadığı bilinmiyor. Ancak bazı gezegenlerin farklı olabilecek olduğu da iddia ediliyor. Zira bu konuda kesin olmasa da farklı galaksilerde farklı şekilde olan gezegenlerin olduğu iddia edilmiyor değil. Bu konuda farklı şekle sahip gezegenler bulunmazken, Dünya dışında çok farklı şekilde olan fiziksel farklı görünüme sahip olan eski ve yeni gezegenlerde olabilir. Beklenmedik gelişmeler henüz olmadı ama gelecekte NASA ve diğer şirketler tarafından bu konuda bazı çalışmalar yapılabilir ve sonuç alabiliriz. Dünya düzdür demek veya Dünyanın yuvarlak olduğunu araştırmak insanlara herhangi bir + katmayacak ama merakı giderecek ve bu konuya para harcanmasını engellemeyecek olsa da araştıranların aklını oldukça rahatlatacak. The post Dünya düz mü? ~ Gezegenlerin hepsi gerçekten yuvarlak mı? appeared first on Zovovo - En İyi Bilgi Sitesi. via WordPress https://www.zovovo.com/dunya-duz-mu/ Türkiye’ye ait, onun içerisinde yaşayan insanların severek tüketimine uygun olan eski yıllardan beri devam eden geleneksel 5 farklı yemek 10 farklı seçenekten hangilerine doğru yanıt verebileceksin? The post 5 Geleneksel Yemekten Kaçta Kaçını Doğru Bileceksin? appeared first on Zovovo - En İyi Bilgi Sitesi. via WordPress https://www.zovovo.com/snax_quiz/5-geleneksel-yemekten-kacta-kacini-dogru-bileceksin/ Türkiye Cumhuriyeti büyük bir ülke ve sınırlarının içerisinde onlarca farklı belde, şehir, kültür ve insan var. Hepsini sormak mümkün değil ama bu zorlu olmayan medium seviye zorlukta olan testi bakalım geçebilecek misin? The post 6 Soruda Türkiye’yi Ne Kadar İyi Tanıyorsun? appeared first on Zovovo - En İyi Bilgi Sitesi. via WordPress https://www.zovovo.com/snax_quiz/6-soruda-turkiyeyi-ne-kadar-iyi-taniyorsun/ Türk şair, oyun yazarı, romancı, anı yazarı Nazım Hikmet Ran, tam adıyla Nazım Hikmet Ran komünist edebiyatın romantik temsilcilerindendir. Türk şiirinin en büyük ustalarından olan Nazım Hikmet, eserleri kadar fikirleriyle ve duruşuyla da günümüzde iz bırakmıştır. Nazım Hikmet geniş şiir arşivi, tutuklanmaları ve sürgün zamanlarıyla romanlara konu olacak bir hayat sürdürmüştür. Ne yazık ki sevilen dizelerin sahibi Hikmet devrin hükümeti tarafından uzunca bir süre yasaklanmıştır. Bu süreçte Nazım Hikmet eserlerini Orhan Selim, Mümtaz Osman, Ercüment Er, Ahmet Oğuz isimleriyle yayınlamıştır. Nazım Hikmet’in HayatıPeki edebi diliyle dikkatleri üzerine çeken, duruşuyla bazı güçleri korkutan, eserleri elliden fazla dile çevrilen Nazım Hikmet kimdir? Nazım Hikmet Ran 20 Kasım 1901’de Selanik’te doğdu. Aile çevresi 40 gün için 1 yaş büyük görünmesin diye doğum tarihini kayıtlara 15 Ocak 1902 olarak geçmiş. Ran’ın babası Hikmet Bey, çeşitli illerde valilik vazifesi yapmış Nazım Paşa’nın oğludur. Ran’ın annesi Celile Hanım ise dilci Enver Paşa’yla Leyla Hanım’ın kızıdır. Celile Hanım ilk kadın ressamlarımızdandır. Tahmin edebileceğiniz gibi kültürlü ve sanatçı ruhlu bir kadındır. Nazım Hikmet ilk şiirini henüz 11 yaşındayken yazar. Nazım Hikmet’in. İlk şiiri 1918 yılında yayınlanır. Tahmin edersiniz ki bu bir aşk şiiridir.
Nazım Hikmet’in Edebil DiliNazım Hikmet şiirlerinde biçimsel ögelere değil, içeriğe önem vermiştir. İçeriği temel almış ve dizeci akımı yıkmıştır. Aynı zamanda nesnel ve somut şiiri de geliştirmiştir. Şiirlerinde ciddi biçimsel değişiklikler yapmıştır. Harflerin büyük ve küçük kullanımlarındaki değişiklik de buna örnektir. Nazım şiirlerini basamaklandırmıştır. Uzun dizelerin ardından giderek kısalan kırık dizelerle devam etmiş hatta bazen sözcükleri ortasından kesmiştir.
Nazım Hikmet – EğitimiCelile Hanım, Nazım Hikmet’in ilk eğitimini oğluna bizzat vermiştir. Nazım Hikmet’in ilk eğitimin de şair olan büyük babası Nazım Paşa’nın da büyük katkısı vardır. Ortaöğrenimini Galatasaray ve Nişantaşı Sultanilerin’de tamamlayan Ran 1917 yılında Bahriye Mektebi’ne girmeye hak kazanır. Bahriye mektebinde eğitimine devam eden Ran, öğretmeni Yahya Kemal Beyatlı’ya hayrandı. Fakat geçirdiği zatülcenp hastalığı sebebiyle okula ara verdi. 4 aylık tedavi sürecinden sonra toparlanamayan Nazım Hikmet deniz subayı olacak sağlığa kavuşamadığı için 17 Mayıs 1920’de sağlık raporuyla askerlikten çürüğe çıkartıldı. 1 Ocak 1921’de Mustafa Kemal Paşa’ya cephane yardımında bulunan. Gizli bir örgütün desteğiyle dört şair; Faruk Nafiz, Nazım Hikmet, Vala Nureddin, Yusuf Ziya Sirkeci’den kalkan Yeni Dünya Vapuru’na, gizlice, bindiler. İnebolu’ya varınca Ankara için izin beklediler, bu sırada da yol parası bulmaya çalıştılar. Fakat izin. Sadece Nazım Hikmet ve Vala Nureddin için çıktı. Sonrasında Ankara Hükümeti’nin görevlendirmesiyle Vala Nureddin ile birlikte Bolu’da öğretmenlik yapmaya başlar. Ardından Moskova’ya Giden Ran 2 yıl burada kalır. Rusya’da gerçekleşen ihtilale tanıklık eden Nazım Hikmet Doğu Emekçileri Komünist Üniversitesi KTUV’da ekonomi-politik öğrenimini tamamlar. Bu sırada aşkı Nüzhet girer hayatına. Komünizm ile tanışan Nazım, bundan sonra hayatındaki her şeyi bu noktadan merkez alacaktı.
Nazım Hikmet’in DavalarıSonrasında Türkiye’ye dönen Nazım Hikmet Aydınlık Dergisi’nde çalışmaya başladı. 2. Moskova ziyaretini küreğe konulma cezasının verildiği dava nedeniyle zorunlu olarak yapar. İkinci ziyaretinde öğrenci olarak bulunduğu üniversitede çevirmenlik ve asistanlık yapmaya başlar. 1928 yılındaysa Ceza Yasası’ndaki değişiklik sebebiyle ülkeye geri döner ve Resimli Ay’da çalışmaya başlar. 1925 yılında cezaevi ile tanışan Nazım Hikmet sonrasında da birçok kere yargılandı. 1938 yılında orduyu ayaklanmaya yönelik kışkırttığı gerekçesiyle 28 yıl 4 ay hapis cezasına mahkûm edildi. 13 yıl farklı cezaevlerinde yatan Nazım 1950 yılında af yasasından yararlanıp özgürlüğüne kavuştu. Nazım hikmet 13 yıllık mahpus sürecinde dünya çapında tanınmasına vesile olan başyapıtlarını yazdı. Nazım Hikmet hayatı boyunca siyasal ve entelektüel yaşamda aktif bir rol üstlenmiştir. Sonrasında gazete ve dergilerde şiirleri yazıları yayınlanır, kitapları basılır. Nazım Hikmet’in şiirleri ders kitaplarına girer, oyunları devlet tiyatrolarında sergilenir lakin gözaltına alınmaktan, yargı önüne çıkmaktan da kurtulamaz. Çünkü kalemindeki ve duruşundaki güç kimi kesimleri korkutmaktadır. Ne yazık ki geçersiz ve asılsız davalar sebebiyle Ran’ın hayatının 17 yılı parmaklıklar ardında geçer. 1950 yılında yerel ve uluslararası kampanyalar sayesinde çıkan Genel Af Yasası ile serbest kalır. Fakat yaşamına yönelik saldırılar sebebiyle yine yurt dışına çıkar ve böylece ömrünün sonuna kadar sürecek göçmenlik yılları başlar. Bu süreçte yurduna, halkına ve sevenlerine hasret dolu şiirler yazar Nazım Hikmet. Nazım Hikmet 25 Temmuz 1951’de Demokrat parti hükümeti tarafından Bakanlar Kurulu kararı ile Türkiye vatandaşlığından çıkartıldı. 58 yıl sonra, 5. Ocak. 2009 tarihinde, yine Bakanlar Kurulu’nun kararıyla Nazım Hikmet’in vatandaşlığının iadesini öngören kararı, Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe girdi.
Nazım Hikmet’in İlk Aşkı: NüzhetO mavi gözlü bir devdi, Minnacık bir kadın sevdi, Kadının hayali minnacık bir evdi, Bahçesinde ebruliii hanımeli Açan bir ev,
Bir dev gibi seviyordu dev, Ve elleri öyle büyük işler için Hazırlanmıştı ki devin, Yapamazdı yapısını, Çalamazdı kapısını Bahçesinde ebruliiii Hanımeli Açan evin.
O mavi gözlü bir devdi. Minnacık bir kadın sevdi. Mini minnacıktı kadın. Rahata acıktı kadın Yoruldu devin büyük yolunda. Ve elveda deyip mavi gözlü deve, Girdi zengin bir cücenin kolunda Bahçesinde ebruliiii Hanımeli açan eve.
Şimdi anlıyor ki mavi gözlü dev, Dev gibi sevgilere mezar bile olamaz: Bahçesinde ebruliiiii hanımeli Açan ev…
Bu şiir Nazım Hikmet’in ilk aşkı Nüzhet’i anlatır aslında. Bahçesinde ebruli hanımeli açan o minnacık evde yaşamak isteyen kadındı Nüzhet, minnacıktı, 15 yaşındaydı henüz. Nüzhet Tiflis’e gitti, Nazım da arkasından gitti. Moskova Üniversitesinde okuyan Nazım’ın yüreği yanmıştı. Nazım ve Nüzhet 1921 yılında evlendi ve Anyuta adında bir kızları oldu. Fakat Nüzhet ittihatçı yakın arkadaşının eve dön baskılarına dayanamayıp Nazım’ı terk etti.
Nazım Lena ile TanıştıNazım, Nüzhet’in acısından sonra METLA Tiyatrosu’nda Ludmilla Yurçenko’yla tanıştı. Nazım Hikmet için Lena oldu adı. Lena ve Nazım bir süre sonra evlendi. Aslında her şey yolunda gidiyordu; fakat ayrılık yine kapıya dayandı. 1928 yılında Nazım Hikmet’in Türkiye’ye dönmesi gerekiyordu; fakat Lena için izin çıkmadı. Sonrasında. Bu aşk kendini Nazım ve Lena’nın dizelerine bıraktı.
Büyük Aşk; PirayePiraye Sedat Örfi ile evlendiğinde henüz 16 yaşındaydı. 1930 yılında Nazım ile tanıştığında boşanmış ve 2 çocuk annesiydi. Nazım ve Piraye’nin arasında tarifsiz bir tutku, büyük bir aşk vardı. Nazım kalbinin kızıl saçlı bacısı olarak betimlerdi Piraye’yi. Ne yazık ki evliliklerinin 13 yılında Nazım parmaklıklar ardındaydı. Belki de Nazım’ın kaleminin bu denli güçlenmesinde bu hasretin de katkısı oldu. Piraye koşulsuz sevdi Nazım’ı, hiçbir şey beklemeden sevdi.
Münevveri Seçti NazımBir gün dayısının kızı Münevver Nazım’ı ziyarete geldi. Münevver de evliydi; fakat Nazım hislerine karşı koyamadı ve âşık oldu Münevver’e. 1948 yılında bir af bekleniyordu, Nazım Hikmet bu aftan da güç alarak boşanmasını söyledi Münevver’e. Münevver’e yeni bir hayat teklif eden Nazım, anlattı her şeyi Piraye’ye. Bütün acı sözlerini sığdırdı bir mektuba. Piraye her zamanki gibi kocasından gelen mektubu açtı bir hevesle. Bilemedi içindeki satırlar canını ne kadar yakacak… Mektupla yıkıldı Piraye, yine de ses etmedi boşandı Nazım’dan.
Ne var ki beklenen af gelmedi, Nazım mahpustan çıkmadı. Münevver de bu riski alamadı, kocasına geri döndü. Sonrasında Piraye’ye dönmek istedi Nazım, özür diledi, kendini affettirmek istedi. Fakat Piraye öldü aşkından, yine de dönmedi Nazım’a.
Nazım Hikmet’in ÖlümüNazım Hikmet 3 Haziran 1963 sabahı saat 06:30’da gazetesini almak için dairesinden çıktı. Tam gazetesine uzandığı esnada geçirdiği kalp krizi sonucunda hayata gözlerini yumdu. Ölümünden sonra Sovyet Yazarlar Birliği salonunda Nazım Hikmet adına bir tören düzenlenmiştir. Bu törene yabancılar da dahil olmak üzere birçok sanatçı iştirak etti. Şair Novo-Deviçye mezarlığına defnedilmiş.
Nazım Hikmet’in Ölümünden Önce Yayımlanan Eserleri1929, İstanbul – 835 Satır, Ahmet Halit Kitaphanesi 1929, İstanbul – Jokond ile Si-Ya-U 1930, İstanbul – Varan 3, Ahmet Halit Kitaphanesi 1930, İstanbul – 1+1=1 (Nail V. İle), Ahmet Halit Kitaphanesi 1931, İstanbul – Sesini Kaybeden Şehir, Remzi Kitaphanesi 1932, İstanbul – Gece Gelen Telgraf, Ahmet Halit Kitaphanesi 1932, İstanbul – Benerci Kendini Niçin Öldürdü?, Sühulet Kütüphanesi 1932, İstanbul – Bir Ölü Evi yahut Merhumun Hanesi, Ahmet Halit Kitaphanesi 1932, İstanbul – Kafatası, Sühulet Kütüphanesi 1932, İstanbul – Orman Cücelerinin Sergüzeşti, Sühulet Kütüphanesi 1934, İstanbul – Unutulan Adam, Resimli Ay Matbaası 1935, İstanbul – Portreler, Şirketi Mürettibiye Matbaası 1935, İstanbul – Taranta Babu’ya Mektuplar, Yeni Kitapçı 1936, İstanbul – Simavne Kadısı Oğlu Şeyh Bedreddin Destanı 1936, İstanbul – İt Ürür Kervan Yürür (Orhan Selim” imzasıyla), Selamet Matbaası 1936, İstanbul – Milli Gurur, Kader Matbaası 1936, İstanbul – Sovyet Demokrasisi, Selamet Matbaası 1936, İstanbul – Alman Faşizmi ve Irkçılığı, Kader Matbaası 1937, İstanbul – Kurtuluş Savaşı Destanı, Numune Matbaası 1938, İstanbul – Yeşil Elmalar (Dünyanın en meşhur on iki muharririnin müşterek romanı imzasıyla), Yenlap Neşriyat 1949, İstanbul – La Fontaine’den Masallar, Ahmet Halit Kitabevi Nazım Hikmet Sözleri
The post NAZIM HİKMET – Hayatı, Şiirleri, Eserleri ve En Güzel Sözleri appeared first on Zovovo - En İyi Bilgi Sitesi. via WordPress https://www.zovovo.com/nazim-hikmet/ The post Can Sıkıntısı Nasıl Giderilir? – Artık İsteseniz De Canınız Sıkılmayacak! – İnfografik appeared first on Zovovo - En İyi Bilgi Sitesi. via WordPress https://www.zovovo.com/can-sikintisi-nasil-giderilir-artik-isteseniz-de-caniniz-sikilmayacak-infografik/ The post Türkiye Askeri Gücü – 2019 İnfografik appeared first on Zovovo - En İyi Bilgi Sitesi. via WordPress https://www.zovovo.com/turkiye-askeri-gucu-2019-infografik/ Dünyada en fazla porno içeriğin bulunduğu site olarak bilinen ve bu işi bir şirket olarak yürütüp bünyesinde eşcinsel, heteroseksüel, siyahi ve daha çok sayıda farklı türden cinsel içerik modellerine iş imkanı sağlayan Pornhub kullanıcılar tarafından oylanan anketi açıkladı. Kullanıcılara bir soru soran ve bu soruya göre adaylar belirleyen Pornhub, bu adaylar arasından bazı kişilerin daha fazla insan tarafından oy aldığını belirterek bu adayların ödüllendirildiğini açıkladı. 1 – Abella Danger – Kadınlar Tarafından Seçilen En Popüler Kadın Porno Oyuncusu2- Anal Seks En İyi Performans Gösteren Oyuncu – Riley Reid3 – En İyi Penis Sahibi Porno Oyuncusu – Johny Sins4 – En İyi Vajina Görünümüne Sahip Porno Starı – Elsa Jean5 – En Popüler Orta Yaş Sınıfı Porno Oyuncusu – Brandi Love5 – En İyi Göğüslere Sahip Porn Starı – Dillion Harper6 – En İyi Fetiş Model – Mandy Flores7 – En Favori Trans Porno Oyuncusu – Aubrey Kate8 – En Beğenilen Eşcinsel Model – Zilv Gudel ?️??️??️??️??️?9 – En İyi Cosplay Performans Oyuncusu – Indigo White10 – Fışkırtmada En İyi Performans – Danika Mori11 – En Ünlü Kadın Performans Porno Starı – Lana Rhoades12 – En Ünlü Olan Ödülü – Belle DelphineThe post Pornhub Ödülleri Kazananları Açıkladı appeared first on Zovovo - En İyi Bilgi Sitesi. via WordPress https://www.zovovo.com/pornhub-odulleri-kazananlar/ Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucu lideri olan ve bize bugün bu ülke topraklarını bırakan insan Mustafa Kemal Atatürk’ü ne kadar tanıyoruz? Hepimize ilkokuldan itibaren öğretilen ama yıllar içerisinde unuttuğumuz bazı bilgileri yenilemenin belki de tam zamanıdır. The post Mustafa Kemal Atatürk’ü ne kadar tanıyorsun? appeared first on Zovovo - En İyi Bilgi Sitesi. via WordPress https://www.zovovo.com/snax_quiz/mustafa-kemal-ataturku-ne-kadar-taniyorsun/ Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı ne kadar iyi tanıyorsun? Bu test sonrasında Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı ne kadar iyi tanıdığını anlayacağız. *Eğlence amaçlı hazırlanmış bir testtir. The post Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı Ne Kadar İyi Tanıyorsun? appeared first on Zovovo - En İyi Bilgi Sitesi. via WordPress https://www.zovovo.com/snax_quiz/cumhurbaskani-erdogani-ne-kadar-iyi-taniyorsun/ Bitcoin hakkında çok iyi bilgin olduğunu düşünüyorsan bu test tam da sana göre! Bitcoin hakkında ne kadar bilgin var, neleri biliyor ve neleri bilmiyorsun? The post Bitcoin’i Ne Kadar İyi Biliyorsun? appeared first on Zovovo - En İyi Bilgi Sitesi. via WordPress https://www.zovovo.com/snax_quiz/bitcoini-ne-kadar-iyi-biliyorsun/ Avrupa ve ABD’de milletler cinsellikten utanmaz, aileler çocukları ile cinselliği ve cinsel yönelimleri rahat rahat konuşabilirler. Türkiye ve bazı ülkelerde ise cinsellik tabular halinde çok fazla utana sıkıla konuşulan bir konudur. Sokakta arkadaşları ile cinsellik içeren küfürler eden bireyler, ailelerinin yanında ise cinselliği ve bu durumu ayıplayabilirler. Yetişkin insanların bugüne kadar %90 oranında (%10 kadarının çeşitli sağlık sorunlarına bağlı olarak cinsel bir tatmin yöntemi bulamaması nedeniyle) insan cinsel olarak kendisini bir şekilde tatmin etmek zorunda kalmış, bunu isteyerek veya istemeyerek sürekli yapmak zorunda kalmıştır. Bir erkeğin uzun süre boyunca gerek mastürbasyon, gerek ise bir partnerle birlikte olmadan durabilmesi biyolojik açıdan asla mümkün değildir. Vücutta biriken sıvıların bir şekilde dışarı atılması gerekir ve tıpkı idrar, gaita gibi spermlerde dışarı atılmalıdır. NoFap nedir?NoFap cinsel olarak yeterli bir olgunluğa gelmiş olan insanların kendi istekleri ile cinsel içrikli görüntülere bakmayı bırakarak mastürbasyon yapmamasıdır. NoFap eylemi içerisine giriş yapmak isteyen insanlar önce bir güne karar veriyor ve son mastürbasyon eyleminden sonra cinsel içerikli görüntüleri izlemeyerek mastürbasyon yapmayı bırakıyorlar. Bazıları NoFap eylemi içerisinde bulundukları sürede partnerleri ile de beraber olmuyor ve vücutlarının ”tamamen arındırılması” için buna dayanıyorlar. Uzmanlar NoFap eyleminin insan vücudunda biyolojik olarak hiçbir değişime sebep olmayacağını, kişi için sadece psikolojik olarak çok faydalı olabileceğini, bunun da beraberinde vücutta iyi gelişmelere sebep olacağını belirtmekteler. NoFap nasıl yapılır?NoFap belirli bir günde yapılabilecek bir eylem olabilir. Erkek veya kadın kişisi cinsel içerikli görüntüleri izlemekten en az 90 gün süre boyunca vazgeçmesi gerek ve 90 gün boyunca mastürbasyon yapmaması gerek. 90 gün boyunca mastürbasyon yapmayan kişinin 90 gün içerisinde bir cinsel partnerle birlikte olmasında ise herhangi bir sakınca görülmüyor. Bazıları bunun da olmaması gerektiğini düşünüyor ve doğrusu 90 gün hiç cinsel ilişki yaşamadan ve mastürbasyon yapmadan devam edilmesi olduğu ile ilgili. 90 gün içerisinde NoFap eylemini gerçekleştirenler vücutlarının dinlendiğini, rahatladıklarını ve ilk günler çok zor olsa da 20. gün sonrasında daha rahat dayanmaya başladıklarını belirtiyorlar. Yıllar içerisinde her gün veya haftada belirli günler mastürbasyon yapan insanların bunu birden bırakması ve biyolojik olarak alışmış bir vücut olmasa bile psikolojik olarak mastürbasyon yapmaya ve vücuttaki sıvıları boşaltmaya alışan bir kişinin bir süre zorlanması normal. 90 gün sonucunda değişim bazı insanlarda çok iyi olurken, bazılarında ise daha az olabiliyor. 365 gün boyunca ve 500 gün boyunca bunu yapanlarda var. 500 gün hiç cinsel ilişki yaşamayan ve mastürbasyon yapmayan insanlar 500 gün içerisinde oldukça değişim geçirdiklerini ve hayatın ”cinsellikten” ibaret olmadığını daha iyi anladıklarını belirtiyorlar. NoFap uygulaması öncesinde ve sonrasında sizde değişimi kaydetmek için kendi alışkanlıklarınızı ve fotoğrafınızı kaydedebilirsiniz ve sonrasında ikisini bu kişilerle karşılaştırabilirsiniz. The post NoFap Nedir? – NoFap Uygulayanların Şaşırtan Değişimi appeared first on Zovovo - En İyi Bilgi Sitesi. via WordPress https://www.zovovo.com/nofap-nedir-degisim/ Adı ile pek bilinen bir ülke Kuzey Kore, ama içeride neler olduğu pek bilinmiyor. Diktatörlük ile yönetildi ve tarih boyunca hep diktatör yönetim ülkede baskın oldu. Ülkede insanların gıda, su, enerji ve diğer ürünlere erişimi hep kötüydü. Bugün ülkede enerji ve su konusunda bile sorunlar gündeme geliyor ve ülkedeki birçok evde suların bile çoğu zaman kesildiği iddia ediliyor. Aslında Kuzey Kore’de enerjinin ve suyun kesilmesinin çok normal, çünkü ülkede bu altyapılar yaptırımlar nedeniyle ürün alamama ve ekonomik sorunlara bağlı olarak sorun yaşıyor. Kuzey Kore’da insanlar belirli şartlarda kendilerinin seçmediği işlerde çalışmak zorunda kalabiliyorlar. Kim Jong-un yönetimi insanları 3 sınıfa ayırıyor, devlete destek vermeyen ve kendisini desteklemeyen grup, normal grup ve üst düzey grup olarak. Üst düzey grupta olan insanlar kendi gruplarından olan insanlar ile evlenebilir, daha iyi ve daha büyük evlerde oturabilir ama alt düzeyde olanlar ise ülkenin en soğuk ve en kötü bölgesinde en küçük evlerde kendilerine zorla verilen işlerde çalışmak ve en düşük parayı almak zorundalar. Ülkenin geliri çok düşük olduğu için verilen maaşlarda sınırlı. Yani bugün bir Kuzey Koreli dünyada tanıtılan hiçbir ürüne sahip olamaz ve bu ürünlerin tanıtıldığından haberdar bile olamaz. Ülkede internet yok, geleneksel olarak insanlar herhangi bir bilgiye erişemiyorlar. En Kötüsü: Sağlık sistemindeki çatlakKuzey Kore’de yurtdışından ilaç alımı sınırlı. Kritik hastalıkların tedavisini yapabilecek kadar üstün doktorlar maalesef ülkede bulunmuyor. Ülkede hasta olan bir insan sadece sınırlı doktor seçeneğine sahip ve bu doktorların kendilerini dışa kapalı ülkede nasıl geliştirdikleri ve nasıl çalışmaları olduğu dünyada hiçbir zaman bilinmez oldu. Ambulans sayısının sınırlı olduğu ülkede sağlık sisteminin nasıl çalıştığı da bilinmiyor ancak sağlık sorunu yaşayan insanların doktora erişimi sınırlı. Ülkede yabancı ülkelerden gelen bazı sağlık sektöründen doktorlar ülke üniversitelerinde doktor adaylarına eğitim verirken, 2000’li yıllarda bir Alman göz doktoru ülkede 17 hastayı ameliyat etti ve eğitim verdi. Doktor o dönemi şöyle tanımlıyor: ”Kuzey Kore’de son teknoloji cerrahi ekipmanlara ve ilaçlara ulaşmak mümkün değil. Yanımızda getirdiğimiz topikal anestezi ile 2 hastanın göz ameliyatını yapmak zorundaydık. Ülkede bir ameliyat yaparken son teknoloji cihazlar olmadığı ve ilaçlar olmadığı için doğaçlama çalışmalar yapılması gerekiyor” bu da demek oluyor ki ülkede sağlık sistemi hastaların güvenliğini tehlikeye atacak türden. Ülkede manyetik rezonans görüntüleme, BT ve CT gibi üst düzey teknolojik cihazların olmadığı tahmin ediliyor. İnsanların şeker ve şekerli ürünlere fiyatlarından ve stok sorunundan dolayı ulaşımı az olduğu için diş sorunu yaşama oranlarının düşük olduğu, daha çok kalp hastalıklarından dolayı hayatlarını kaybettikleri belirtiliyor. Kuzey Kore’da sağlık sisteminin ilaçlara erişim ve ilaç alım güçlüğü nedeniyle çok iyi olmaması normal karşılanmakta. Ülkede milyon dolar değerindeki ilaçlara erişim zaten mümkün değil çünkü ülkeye yaptırımlar nedeniyle ilaç bile gönderilmesi çok zor. Çin bu konuda ülkeye ilaç gönderdiği tahmin edilen ülkeler arasında ilk sırada yerini alırken, uluslararası yardımlarında sınırlı olduğu biliniyor. The post Dünyanın En Kapalı Ülkesi Kuzey Kore’de Sağlık Sistemi appeared first on Zovovo - En İyi Bilgi Sitesi. via WordPress https://www.zovovo.com/kuzey-kore-saglik/ 5 farklı soru, 5 farklı cevap! 5 farklı soruda bir takım olaylara karşı ne kadar hazı olduğunu olduğunu ve hayatın darbelerine karşı ne hazırlık yaptığını veya yapmadığını test ediyoruz. Her kategoriden soru çıkabilir. The post 5 Soruda Olaylara Ne Kadar Hazır Olduğunu Test Ediyoruz appeared first on Zovovo - En İyi Bilgi Sitesi. via WordPress https://www.zovovo.com/snax_quiz/5-soruda-olaylara-ne-kadar-hazir-oldugunu-test-ediyoruz/ 10 soru ile matematik konusunda temel bilginin ne kadar iyi olduğunu ve ilkokulda öğrendiğin çarpım tablosunu hatırlayıp hatırlamadığını test ediyoruz. The post 10 Soruda Çarpım Tablosu Bilgini Test Ediyoruz appeared first on Zovovo - En İyi Bilgi Sitesi. via WordPress https://www.zovovo.com/snax_quiz/10-soruda-carpim-tablosu-bilgini-test-ediyoruz/ 7 ayrı kıta 170’den fazla ülke. Dünyamızda çok fazla ülke var ve sizin hangi kıtada yaşamanızın uygun olacağını öğrenmeye çalışacağız. The post Senin Yaşaman İçin En Uygun Kıta Hangisi? appeared first on Zovovo - En İyi Bilgi Sitesi. via WordPress https://www.zovovo.com/snax_quiz/senin-yasaman-icin-en-uygun-kita-hangisi/ Dünyamız ne kadar uzun yıllardır yaşıyor olursa olsun bundan milyonlarca yıl önce üzerinde bir yaşam yoktu. İnsanlar veya hayvanlar henüz dünyaya gelmemişti ve o zamanlar evrende yeni gezegenler oluşmaya devam ediyordu, bugün bile devam ediyor olabilir ve insanlar gelecekte bununla ilgili daha fazla çalışmaların sonucu gözlem verilerine sahip olabilirler. İnsanlar milyonlarca yıldır bu dünyada yaşarken hayvanlardan geldiği sanılan neslimizin gelecekte bir şekilde yok olacağı biliniyor. Eğer gelecekte yok olacak isek bu neden olacak? Bunu ayrı farklı bir konu olarak ele almak gerek. Ancak Dünya’nın bugün içerisinde olduğu konumu ve durumu hesaba katıldığında insanlar yok olsun veya olmasın Güneş tarafından milyarlarca yıl sonra yutulacak olması ve farklı bir galaksi olan Samanyolu Galaksisi ile çarpışması veya en iyi ihtimal göktaşı çarpması sonucunda yok olması, ortadan ikiye ayrılması mümkün. Eğer Dünya ortadan ikiye ayrılsa ne olurdu? Bu konuda bazı uzmanların farklı örnekleri ve farklı görüşleri var. Kimine göre dünya uzayda sürüklenir ve atmosfer yok olurdu, kimilerine göre ise atmosfer belirli bir süre boyunca korunur ve dünyanın içerisindeki lavlar eridiği ve uzayda sürükleneceği için insan yaşamı son bulsa da dünya bir kaya parçasına dönüşebilir ve un ufak olabilirdi. Dünya dışında yaşamın olup olmadığı ise son 100 yıldır insanlar tarafından daha fazla merak edilen ve hakkında daha fazla araştırmaların başarıyla devam ettirilebildiği bir konu. Milyonlarca yıl önce insanlar dünyanın ne olduğunu bilmiyordu, atalarımız dünyanın bir gezegen olduğunun farkındaydı ancak onlar dünyanın dışında ne olduğunu belki merak ediyorlardı ancak kendilerini kimin yarattığı veya farklı birilerinin olup olmadığını düşünseler bile buna kafa yoramıyorlardı. O yıllarda avlanmak gerekiyor, dünyanın hava şartlarına ve doğa koşullarına karşı daha fazla mücadele etmek gerekiyordu. Bir ev yoktu, insanlar doğada yaşıyordu ve bunlar giderek daha fazla gelişerek bugünkü olduğumuz forma geldiler. Bilgisayar, teknoloji ve insanların evler yapmaya başlaması çok da kolay olmadı. Dini kitaplara bakılacak olursa bu konuda pek fazla bilgi yok, ancak dini kitaplarda insan ve evren ile ilgili de yeterli bir bilginin olmadığını söylemek mümkün. Eğer Dünya dışında bir yaşam varsa bu nerede olabilirdi? Mars’ta olmadığı kesin ancak bugün yaşayan bir canlı ırk varsa bunların çok gelişmiş olabilecekleri gibi insanlardan çok daha küçük insanlar olabilecekleri, belki bakteri formunda bile olabilecek olduklarını es geçemeyecek kadar çok şüphe var. Belki Dünya’dan görülemeyecek ve bilinemeyecek kadar uzakta bir insan ırkı 5 metre boya sahip, 500 kilo olabilir, idrar ve dışkı gibi yaşamsal faaliyetlere ihtiyaç duymayabilirler. Bunların dışında insana benzeyen ama insandan daha akıllı ve daha hızlı olan yaşam formları da bulabiliriz. Belki onlar bizi buldular ve kendilerini göstermiyor da olabilirler. Bundan milyonlarca yıl sonra değil, 1 gün sonrasına bile Dünya ve insanlara ne olacağını bilemezken, bugün yapılacak olan bu araştırmaların bir sonuca ulaşması da pek fazla mümkün olmayabilir. Yani eğer ki insanlar gelecekte bu konuda bir başarı elde ederler ise bu bilim sayesinde ve teknoloji sayesinde olabilir. The post Dünya dışında yaşam var mı? appeared first on Zovovo - En İyi Bilgi Sitesi. via WordPress https://www.zovovo.com/dunya-disinda-yasam-var-mi/ Bazı gelişmiş ülkelerde suç olarak çok ağır cezaları bulunan, bazı gelişmeye devam eden ve gelişmemiş ülkelerde ise çok az cezalandırılan veya hiç cezalandırılmayıp ödüllendirilen homofobiden bahsetmekteyiz. İnsanlar tarihleri boyunca eşcinsellik ilişkisine denk geldiler, herkesin bir tercihi olarak eşcinsellik insanlar için hiçbir zaman tehdit olmadı ve hiçbir zaman eşcinsel olan insanlardan başkalarına heteroseksüel insanlardan daha fazla zarar gelmedi. Aksine eşcinsellerin heteroseksüel insanlara göre daha az zarar verme potansiyeli olduğu bile bir gerçek. Eşcinsel olmak, eşcinsel doğmak veya sonradan belirli sebeplerden dolayı cinsiyet değiştirmek gibi konular henüz Türkiye’de de üzerinde büyük sorunların olduğu konular arasında. Homofobi Bir Faşizmdir!Homofobik olan bir insandan herkese zarar gelebilir. Her an bir eşcinseli öldürme gafletine düşebilir, her an başkasına saldırabilir. Çünkü içerisinde heteroseksüel olmayanlara karşı canice bir öldürme duygusu bile olabilir. Homofobi sorununa sahip olan insanların büyük bir bölümü düzgün eğitim alamamış, düzgün iş sahibi olmayan kimselerden oluşmakta olup bazıları ise dünya genelinde başta Çeçenistan gibi bölgeler olmak üzere baskı nedeniyle homofobi tipine sahip insanlar olarak davranırlar. ABD, Avrupa Ve İskandinavya’da Görmek Pek Mümkün DeğilABD, AB ve İskandinavya’da homofobinin ağır cezaları olabiliyor. Eğer bir insana karşı suç işlerseniz bu ülkelerde cinsiyeti ve cinsel yönelimi ne kadar farklı olursa olsun tarafsız hukuk sistemi büyük cezalar uyguluyor ve 20 yıla yakın cezalar verilebiliyor. Türkiye’de ise homofobi suçları sık işlenen ülkelerden ve çoğu insan sadece arkadaş çevresinde ilgi çekmek ve kendi tercihlerini gizlemek, daha fazla üstte görünebilmek gibi saçma sapan nedenlerden dolayı homofobik davranabiliyor. Türkiye’de İyi CezalandırılmıyorHomofobi suçları Türkiye’de iyi bir hukuk sistemi tarafından cezalandırılmıyor. Bunun tam tersine trans cinayetlerinde bazı hak ihlalleri bile olduğu medyada yankılanıyor. Türkiye’nin hukuksal zeminde bu konuya önem vermesinden önce normal hukuk düzeninde bazı düzenlemeler yapılması gerektiğini düşünenler olduğu gibi bu konunun normal düzenlemeler yapıldıktan sonra zaten kendi kendine çözüleceğine inanılıyor. Polise BaşvurunEğer biri veya birileri size karşı homofobik davranıyor, hakaret ediyor veya sizi fiziksel olarak darp ediyor ise hemen polise başvurun. ”Polis ne yapacak ki?” diye düşünmeyin, en azında yarın bir gün elinizde resmi bir kanıt olması açısından bir polis merkezine başvuru yaparak ilgililer hakkında şikayetçi olun. Devlet dairesinde veya polis merkezinde farkı bir ayrımcılığa uğrarsanız bu kişiler hakkında da tüm dünyada şikayet hakkınız olabilir. Bu tür bir durumda polis merkezinde veya başka bir kamu kurumunda da yasalara göre ırkçı veya homofobik bir saldırıya maruz kalırsanız hemen o an yasal haklarınızı kullanacağınızı belirtme hakkına sahipsiniz. Türkiye Cumhuriyeti bir hukuk devleti olduğu için ne hukuksal olarak bu konuda size verilmiş haklar vardır. Homofobik saldırılar es geçilmemeli ve mutlaka bunların üzerine gidilmelidir. Hukuk sisteminde adaletli bir şekilde cezalandırılması gerektiği için bu konuda yapılacak şikayetlerde iç hukuk yolları tükenirse Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne gidebilir ve bu konuda kesin bir sonuç almaya daha yakınlaşabilirsiniz. The post Homofobi Nedir? – Homofobi Saldırısına Uğrayanlar Ne Yapmalı? appeared first on Zovovo - En İyi Bilgi Sitesi. via WordPress https://www.zovovo.com/homofobi-nedir-homofobi-saldirisina-ugrayanlar-ne-yapmali/ Türkiye için zorunlu ve sadece erkeklere özgü olan askerlik konusunda ne kadar yeterli olduğunu test edebileceğin yeni bir test. The post Ne kadar başarılı asker olabilirsin? appeared first on Zovovo - En İyi Bilgi Sitesi. via WordPress https://www.zovovo.com/snax_quiz/ne-kadar-basarili-asker-olabilirsin/ Temizlik hayatın bir yanı, parçası ve gerekliliği. Peki siz temizlikten ne kadar anlıyorsunuz? The post Temizlikten Ne Kadar Anlıyorsun? appeared first on Zovovo - En İyi Bilgi Sitesi. via WordPress https://www.zovovo.com/snax_quiz/temizlikten-ne-kadar-anliyorsun/ Hayatta herkesin belirli dönemde yalnız olduğu ve yalnızlık sıkıntısı çektiği bilinen zamanlara denk gelmek mümkün olmuştur. Peki siz ne kadar yalnızsınız? The post Ne kadar yalnızsın? appeared first on Zovovo - En İyi Bilgi Sitesi. via WordPress https://www.zovovo.com/snax_quiz/ne-kadar-yalnizsin/ İnsanlar tarihleri boyunca baş ağrısından kurtulamadı. Çok fazla sayıda insan baş ağrısı sorunları ile karşı karşıya kaldılar ve daha önce geçmişte bu sorundan dolayı ölen insanlar bile oldu. O dönemde tomografi ve MR gibi içimizi görüntüleyecek geliştirilmiş teknolojik cihazların imkansızlıklar ve gelişmemişliğe bağlı sebeplerden olmayışı beyin kanaması veya benzer sorunların ‘baş ağrısından ölmesi’ diye konuşulmasına neden oldu. İnsanlar bundan 200 yıl önce de baş ağrısı yaşıyordu, 1000 yıl öncesinde de. En azından yapılan çalışmalar bizlere atalarımızdan geçtiğini ve herkesin en az 1 kez baş ağrısı yaşayacak olduğunu göstermektedir. Resmi olarak her yıl dünya genelinde 1 milyondan daha fazla insan hastanelere baş ağrısı şikayeti ile başvuruyor ve bazılarında migren, bazılarında ise beyin damarlarında sorunlar tespit edilerek tedavi adımına geçiliyor. Baş ağrısı nasıl oluştu?İnsanların tarihleri boyunca baş ağrısı yaşamasının birçok farklı sebebi vardı. Kimi zaman çevre koşulları, kimi zaman oluşan iç problemler ve yaşanan sağlık sorunlarına bağlı, kimi zaman ise psikolojik etkenlerden dolayı baş ağrısı sorunu yaşayan milyarlarca insan oldu. Dünyada en fazla yaşanan sağlık sorunları arasında yer alan baş ağrısının bugüne kadar milyarlarca insanı etkilemesinin tek bir sebebi yok. Baş ağrısı insanlık tarihinin en büyük sorunlarından bir tanesi oldu ve insanlar bundan 1.000 yıldan daha uzun süre öncede zaman zaman baş ağrısı yaşıyordu. O dönemde insan nüfusu son derece azdı ve insanlar araba ve diğer kirlilik sorunlarını yaşamadıkları için bu zamana göre dünyanın havasının çok daha temiz olması sebeplerinden dolayı daha rahat bir yaşam sürüyordu ve hava kirliliğine bağlı baş ağrısı sorunları oldukça az idi. İnsanların o dönemde baş ağrısını bugüne göre çok çok az yaşamasının ardında sadece temiz hava değil, dengeli beslenmede vardı. Evet o dönemde insanlar yeterli besin alamıyordu ancak çok fazla sayıda insan olmadığı için insanlar et ve et ürünleri ile sebze ürünlerini organik tüketiyor ve kendi ürünlerini kendileri üretiyorlardı. O dönemde kırmızı ve beyaz et tüketimi bilinmediği için insanların bu sebeple tüketim formlarının nasıl olduğu hakkında bilgi yok. Yüzyıllar boyunca insanlar baş ağrısı yaşarken en fazla son 2000’li yıllarda baş ağrısı yaşanmasının arkasında dengesiz beslenme ve diğer çok çeşit sorun var. Birincil baş ağrıları nedir?Birincil baş ağrıları, doğrudan kafada ağrıya duyarlı yapıların aşırı aktif olmasından veya bunlarla ilgili sorunlardan kaynaklanan tek başına herhangi bir etken olmadan direkt olarak baş ağrısı olarak bilinen ağrılar olarak tanımlanır. Bu ağrıların başka sebeplerden veya altında yatan bir sebep olmasa bile yine de bir kez kontrol edilmesinde fayda olabilir. Bu ağrılar daha çok hemen olmasa bile kısa süre içerisinde veya herhangi bir basit ağrı kesici şurup veya hap ile geçebilir ve herhangi bir tedavi gerektirmeden kendi kendine sağlık izi (hasar) bırakmadan geçer. Bu, kan damarlarını, kasları ve baş ve boynun sinirlerinden kaynaklanan bir ağrı olabilir. Eğer başınızı çok salladıysanız veya çok yüksekten atladıysanız, adrenalin içeren herhangi bir aktivite içerisinde olduysanız bunlardan sonra başlayabilir. Suya girdikten sonra veya denize atladıktan sonra kısa süreli olarak başınıza başlayan ağrılar olarak tanımlanırlar ve insanlık tarihi sürecinde en fazla insanın en az 1 kez yaşadığı herhangi bir sağlık ile ilgili olmayan sorunlardan kaynaklanmaktadırlar. Beyindeki kimyasal aktivitedeki değişikliklerden de kaynaklanabilirler. Sık görülen primer baş ağrıları migren, küme baş ağrıları ve gerilim tipi baş ağrılarıdır. İkincil baş ağrısıİkincil baş ağrıları, belirli sebepler sağlık sorunları ve farklı sebeplere bağlı olarak ortaya çıkan baş ağrıları olup ardında birçok farklı neden olabilir. Bunlar belirli bir nedene bağlı olabileceği gibi zaman zaman baş ağrısının ardında çok ciddi sağlık problemi veya daha basit bir sağlık problemi olabilir. Mesela grip nedeniyle olan veya beyinde hasara bağlı olan ağrılar olarak ortaya çıkma durumu mevcuttur. Bu ağrıların tedavi edilmesi gerekebilir ve birincil tip baş ağrılarına göre daha şiddetli ağrılar ile ortaya çıkarlar ve tedavi olmada geçmeleri mümkün olmama durumu vardır. Çok çeşitli farklı faktörler ikincil baş ağrısına neden olabilir. Bunlardan bazıları:
Baş ağrıları ciddi bir durumun belirtisi olabileceğinden, daha şiddetli, düzenli veya kalıcı hale gelirlerse tıbbi yardım almak gerekli olabilir ve tıbbi bir yardım almak her zaman için hastalıkların erken tedavisi için gerekli olacaktır. Eğer hastalar baş ağrısını umursamaz olurlar ve baş ağrısının kısa süre içerisinde geçeceğini düşünürler ama sık sık bu durum tekrar ederse hastaların en kısa süre içerisinde herhangi bir uzman nöroloji doktorundan randevu alması gerekebilir. Eğer baş ağrınız uzun süredir devam ediyorsa acile gitmek herhangi bir fayda yarar sağlamayabilir, bunun yerine uzman bir nörolojik (nöroloji doktoru) randevusuyla doktora gitmek doğru olur. Örneğin, bir baş ağrısının önceki baş ağrılarından daha ağrılı ve rahatsız edici olması, ilaçla daha kötüleşmesi veya iyileşmemesi veya zihinde bulanıklık, çevreye duyarsızlık, ateş , duyusal değişiklikler ve boyundaki sertlik gibi diğer semptomların eşlik etmesi durumunda derhal bir doktora başvurulması gerekir, bu durumlarda hemen 112 acil ambulans hattına başvurunuz. Baş Ağrısı TürleriBirden fazla türde baş ağrısı vardır ve her baş ağrısının kendisine göre bir belirtisi uzman hekimler tarafından anlaşılır. Evde bunu anlamak pek fazla mümkün olmayabilir. Gerilim tipi baş ağrılarıÇok soğuk bir şeyler yemek “beynin donmasına” yol açabilir, bu donma direkt olarak beynin dondurucuya konmuş gibi donması demek değildir. Ancak beyinde soğuk alımına bağlı olarak yaşanan bir donma olarak bilinir ve insanların aşırı soğuk su içerken hissettikleri baş ağrısı budur. Yaz günlerinde evde çok aşırı soğuk su içerken beyninize şiddetli kramp ve şimşekler çakar gibi yaşanan ağrılar budur.
Gerilim tipi baş ağrıları, primer baş ağrısının en sık görülen tipidir ve bu en çok insanı etkileyen türdendir. Bu tür baş ağrıları normalde günün ortasında yavaş ve kademeli olarak başlar ve bir süre boyunca durmadan devam eder. Kişi bu türden bir baş ağrısı yaşaması durumunda şunları hisseder:
Gerilim tipi baş ağrıları akut veya kronik olabilir. Akut ataklar genellikle birkaç saat sürmektedir, ancak birkaç gün sürebilrler. Kronik baş ağrıları, en az 3 aylık bir süre boyunca ayda 15 veya daha fazla yaşanan 30 günde en az 15 gün olurlar. Migren nedir?Bir migren baş ağrısı genellikle başın sadece bir tarafında yaşanır ve şakak bölgesinde bir nabız atışına benzer bir atış görülür, zonklayan bir ağrıya neden olabilir. Hastalar ağrı yaşanan tarafta şakak bölgelerine ellerini koyduklarında orada bir damarın attığını görürler ve bu ağrının migren olduğu bu sayede rahatlıkla olmasa bile daha çabuk anlamak mümkün olabilir. Ağrıya şu belirtiler eşlik edebilir:
Migren, primer baş ağrısının en sık görülen ikinci türüdür ve bir bireyin yaşamı sürecinde önemli bir edinebilir. Bazı insanların migrene bağlı sebepler dolayısı ile hayatlarını değiştirdileri ve bazı insanların ise migrene bağlı sebepler dolayısı ile intihar ettikleri ile ilgili bir takım bilgiler bulunmaktadır. Türkiye’de de benzer vakaların yaşandığı bilinir. Dünya Sağlık Örgütü’ne göre dünyada milyonlarca hatta milyarlarca insan migren tipi baş ağrısı yaşar ve bu ağrılar her yaşta ve her cinsiyetten insanı etkiler. Bir migren türü baş ağrısı birkaç saatten 2 ile 3 gün arasında devam etme eğilimine sahip olabilir ve migren öldürücü bir hastalık değil ama insan hayatında büyük bir kötü etki yaratabilecek şiddetli ağrılardır. Ribaund baş ağrılarıRibaund veya aşırı ilaç kullanımına bağlı yaşanan baş ağrıları, baş ağrısı semptomlarını tedavi etmek için aşırı ilaç kullanımından kaynaklanır. Bunlar ikincil baş ağrısının en sık nedenleri arasında yer alır ve her insanda görülemezler. Daha çok çok aşırı ağrı kesici içen insanların yaşadıkları sağlık sorunlarından bir tanesi olmakta olup diğer baş ağrısı tiplerine göre tedavisi kişiden kişiye daha farklı olabilir veya daha kolay/zor olması mümkün olabilir. Genellikle günün erken saatlerinde başlar ve gün boyu devam eden ağrılar şeklinde görülürler ve hastanın herhangi bir ağrı kesici olması mümkün olmadığı durumlarda bazı hastalar bu ağrıları 1 haftadan daha uzun süre çekebilirler. Bu ağrıların doktor kontrolünde giderilmesinin önemli olduğu ve çok aşırı fazla ağrı kesici kullanımının çok hafif ağrılar söz konusu olduğunda insanlar tarafından kullanılmaması gerekmektedir. Ağrı kesici ilaçlarla iyileşebilirler, ancak ağrı kesicinin etkisi geçtiğinde bu tip baş ağrılarının daha kötü sonuçlara sebep olabileceği değerlendirilmektedir. Baş ağrısı ile birlikte, şu belirtilerin bazı hastalarda görüldüğü bildirilmiştir:
Ribaund baş ağrıları bir dizi belirtiye neden olabilir ve ağrı her gün farklı olabilir. Bu tip bir baş ağrısı durumunda mutlaka uzman bir hekimden destek almak ve bu baş ağrılarının tedavisine yönelik girişimlerde bulunmak doğru olabilir. Küme tipi baş ağrılarıKüme baş ağrıları genellikle 15 dakika ile 3 saat arasında sürer ve haftada 1 kez, veya ayda birkaç kez görüldükleri olabilir, 8 günde bir görüldüğü sık bilinir ancak her hastada farklı gün aralığı veya farklı ay aralığında olabilir. Küme baş ağrıları belki aylarda olmayabilir ve 10 ayda bir 16 ayda bir veya daha farklı ay zaman aralığı arasında yaşanabilir. Küme tipi baş ağrılarının tedavisi diğerlerine göre nispeten daha kolay olabilir ve hastalar bazen yıllar boyunca hiç ağrı yaşamayabilir. Küme baş ağrılarının neden olduğu ağrının tanımı:
Etkilenen bölge kırmızı olabilir ve şişebilir, göz kapağı sarkabilir ve etkilenen taraftaki burun kanalı tıkalı ve akıcı bir hal alabilir. Thunderclap tipi baş ağrılarıBunlar, genellikle “hayatımın en kötü baş ağrısı” olarak tanımlanan ani ve ciddi baş ağrılarıdır. Bir dakikadan az bir sürede maksimum yoğunluğa ulaşır ve 5 dakikadan uzun sürerler ve hayatın en büyük acılarının çekilmesine neden olurlar. Bunun ardında yatan bazı sebepler olsa da uzmanlar bu baş ağrısını yaşayan insanların zaman zaman sağlık sorunları yaşadıklarını ve bu tip ağrılardan korktukları için ağrı sendromu yaşadıklarını söylemektedirler. Thunderclap baş ağrısı, intraserebral kanama, serebral venöz tromboz, yırtılmış veya bozulmamış anevrizmalar, geri dönüşümlü serebral vazokonstriksiyon sendromu (RVS), menenjit ve hipofiz apopeksi gibi hayati tehlike arz eden durumlarda görülebilirler ve bunların hepsi acil olarak 112’den acil ambulans talep etmeniz gereken ölümcül olacak ve bazıları başkalarına bulaşıcı ciddi hayatı tehdit edici sağlık sorunlarından bir tanesidir. Bu ani ve şiddetli baş ağrıları yaşayan insanlar derhal tıbbi değerlendirmeden geçmelidir. Baş ağrısının tedavisiBaş ağrısını tedavi etmenin en yaygın yolları dinlenme ve ağrı kesici ilaçlardır. Genel ağrı kesici ilaçları reçetesiz olarak (OTC) temin edilebilir veya doktorlar, trisiklik antidepresanlar, serotonin reseptörü agonistleri, anti-epileptik ilaçlar ve beta blokerleri gibi önleyici ilaçlar reçete edebilir. Doktor tarafından verilecek olan tavsiyelerin uygulanması büyük bir önem taşımaktadır. Doktorlar tarafından verilen dozdan daha fazla ağrı kesici kullanmak hastada yukarıda sözü edilen ”ağrı kesici nedeniyle görülen baş ağrılarına” sebep olabilir ve baş ağrısının ömür boyu sürmesine ve ağrı kesicilerin bir süre sonra vücuda etki etmemeye başlamasına bağlı olarak sürekli bir ağrı hissine sebep olabilir. Baş ağrısı yaşayan hastaların çok dikkatli olması gereken konular arasında bu türden bir baş ağrısı yaşamalarını engellemek için dikkatli ve sadece doktor tavsiyesi ile verilen reçeteli ve kendilerinin eczaneden satın aldıkları ilaçları kullanmalarıdır. Alternatif baş ağrısı tedavileri
Akupunktur, baş ağrılarını hafifletmeye yardımcı olabilecek alternatif bir terapidir ama her zaman işe yaramayabilir. Bazı baş ağrısı tiplerinde fayda yerine zararı dokunabilir ve doğru merkezlerde yapılmaması daha büyük sağlık problemlerinin boy göstermesine ve buna bağlı sebeplerle hastaların daha kötü etkilenmesine sebep olabilir.
Baş ağrıları için çeşitli alternatif tedavi yöntemleri mevcuttur, ancak herhangi bir önemli değişiklik yapmadan veya herhangi bir alternatif tedavi formuna başlamadan önce bir doktora danışmanız hayati derecede önem taşımaktadır. Alternatif baş ağrısı tedavisi şunlardır:
Araştırmalar alternatif baş ağrısı tedavilerinin herkes üzerinde başarıya ulaşabileceğini asla göstermez ve insanların öncelikle doktor tedavisi kontrolünde ilerlemeleri ve bunları da ek olarak doktor onayı alarak uygulayabilecek olduklarını doğrulamaktadır. 2. bir sağlık sorunu yaşayabilecek olduğunuzu düşünürseniz bu alternatif baş ağrı tedavisi yöntemlerini tercih etmemeniz önemlidir. Bazen, bir baş ağrısı belirli bir besin veya protein eksikliğinden, özellikle de magnezyum ve bazı B vitamini eksikliği veya aşırı fazlalığına bağlı olarak görülmektedir. Besin eksikliği, düşük kaliteli bir diyet, altta yatan emilim sorunları veya diğer tıbbi koşullar nedeniyle olabilir, bunları dışlamak için baş ağrısının neden yaşandığını bulmak için altta yatan sebepler doktor tarafından araştırılmalı ve gerekirse tek doktor ile sınırlı kalınmayarak daha fazla bu alanda başarılı tedaviler uyguladığı bilinen ve başarıları kanıtlanmış devlet hastanesi veya özel hastane doktorlarına başvurmak bazı durumlarda gerekli olabilmekte. Evde yapılan baş ağrısı ilaçlarıBaş ağrısı riskini azaltmak ve meydana gelirse ağrıyı hafifletmek için evde doğal baş ağrısı tedavisi:
Sıcak bir duş baş ağrınızın kısa süre içerisinde azalmasına ve geçmesine yardımcı olacak olan tedavi yöntemlerinden bir tanesidir, ancak nadir bir durumda sıcak suya maruz kalmak baş ağrısını daha fazla arttırma riski yaratabilir ve bu nedenle buna karar vermeden önce ılık suyla duş almak ve duruma göre sıcak suyla devam etmek doğru olabilir. Düzenli egzersiz yapmak ve yeterince dinlenmek ve düzenli uyku genel sağlık ve stresin azalmasına katkıda bulunur. Baş ağrısı belirtileri kısaca*Baş ağrıları, kafa boyunca merkezi bir noktadan yayılabilir veya sıkıştırılmaya benzer bir tarza sahip olabilir. Keskin, zonklayan veya donuk ağrılar olabilecek olduğu gibi, yavaş yavaş veya aniden ortaya çıkan baş ağrıları da görülebilir. Bir saatten birkaç güne kadar süren baş ağrıları vardır ve bu ağrıların belirtileri diğerlerinden farklı olduğundan daha kolay anlaşılabilir. Bir baş ağrısının belirtileri, bir tür baş ağrısının altında yatan nedenlere bağlıdır. Gerilim tipi baş ağrısı: Baş çevresinde bir bant gibi hissedebilen genel, hafif ve orta şiddette ağrı olabilir. Başın her iki tarafını da etkileyen bu ağrılar hastalar tarafından en sık yaşanan baş ağrıları arasında yer alır ve genellikle rahatsız eder. Migren baş ağrısı: Başın her iki tarafından sadece bir tarafında, sıklıkla ön veya yan şakak kısmında, şiddetli bir zonklama şimşek çakması hissi olur. Bulantı ve kusma olabilir ve kişi özellikle ışığa veya gürültüye karşı kendisini koruma güdüsü içerisinde olabilir. Küme baş ağrıları: Bunlar, genellikle bir göz çevresinde yoğun ağrıya neden olabilirler ve göz ağrısı olmadığı hasta tarafından anlaşılır ama daha çok can yakıcı olabilirler. Genellikle yılın belli bir döneminde, muhtemelen 1 ila 2 aylık bir sürede yaşanırlar ve daha sonra uzun bir süre boyunca tekrar etmeyebilirler. Baş ağrısı nasıl teşhis edilir?Bir uzman sizin öykünüzü dinledikten bir süre sonra değerlendirecek ve bunun arkasından ise sizin hangi tip ve neden dolayı baş ağrısı yaşadığını anlayabilecektir. Hekimler baş ağrısını anlamak konusunda en çok sizin geçmiş öykülerinize güvenmektedirler. Geçmişte kafanıza aldığınız herhangi bir darbenin bile hekimler için uzun yıllar üstünden geçse bile önemi olabilir. Baş ağrıları son dönemde kullandığınız ilaçlar nedeniyle de olabilir. Uzman hekimler sizden şu testleri isteyebilir
Dünya Sağlık Örgütü’ne göre baş ağrısı genellikle sporadik yani zaman zaman olağan olan ağrılar olarak görür ve bunların çoğunun insan hayatını tehlikeye atmadığını bildirmekte ve raporlamaktadır. DSÖ raporlarında baş ağrısına bağlı ölümlerin oranına dair net bir veri ise henüz çok az bir payla en alt sıralarda yer almaktadır. Unutmayın grip baş ağrısından daha ölümcüldür! Dünyada çok sayıda devlet baş ağrısının tedavisi ve gelecekte baş ağrısının yaşanmasını engelleyebilecek yöntemler aramakta ve bunlar için milyarlarca Euro para harcamaktadır. Türkiye Cumhuriyeti devleti de her yıl baş ağrısına bağlı sebepler nedeniyle hastanelere ve hekimlere milyonlarca liralık ödenekler vermekte olup özel hastanelerde bu konudan dolayı çok fazla hastadan başvuru almaktadırlar. Başınızda herhangi bir ağrı ölümcül olabilir, çok aşırı ağrı durumlarında özellikle 18 yaş altı ergenlik dönemi ve çocukluk döneminde yaşanan baş ağrılarına daha fazla dikkat edilmelidir. Çocuklarınız size baş ağrısı yaşıyor olduğunu açıkladığında hemen panik yapmayınız. Çocuklarınızın bazen herhangi bir sebeple veya sadece sizin dikkatinizi çekmek için bile baş ağrısı sorunu yaşadığını söylemesi günümüz dünyası için doğal şeylerden bir tanesidir. Bu tür durumlarda eğer ağrının çok şiddetli ve çocukta zihin bunalması, çevreye verdiği tepkiler ve baygınlık benzeri durumlar olması halinde hemen 112 acil ambulans hattına başvurunuz. Unutmayın, her yaştan insan beyin kanaması, anevrizma ve sinüzit gibi hastalıklar çocuklarda da görülebilir. 112 Acil Ambulans numarasıdır, PİN, PUK ve benzer acil sağlık sorunu olmayan sebeplerden dolayı aramayarak başkalarının hayatlarının kurtarılmasına yardımcı olabilirsiniz. The post Baş Ağrısı Nedir Ve Neden Olur? appeared first on Zovovo - En İyi Bilgi Sitesi. via WordPress https://www.zovovo.com/bas-agrisi-nedenleri-tedavisi/ Giderek psikolojik rahatsızlıkların oranında artışlar yaşanıyor. Obsesif kompulsif bozukluk (OKB) olan hastalar sürekli olarak akıllarına gelen ama aslında olmaması gereken şeylere takıntılı davranırlar. Mesela bir şeyleri ellemezler ise ölebileceklerin, eğer bir camdan elmayı fırlatmazlar ise yakınlarına zarar gelebileceğini düşünerek sanki bir ruhani varlığın kendilerine bunları yapmayı zorunlu kılmış olarak düşünürler ve bunu yaparlar. Mesela bilgisayar kullanırken veya cep telefonu kullanırken arkadaşlarına bir mesaj gönderdikleri sırada akıllarından ”babaususs328” yazmayı düşünebilir ve bu anlamsız kelimeyi arkadaşına hiç olmaması gereken bir zamanda göndermezler ise kendilerine bir şekilde bir yerlerden büyük bir zarar geleceğini düşünürler. Aslında olmayacak olan şeyleri takıntı haline getirirler ve bunları bir rutin olarak her gün olmasa bile çoğu zaman hayatının bir parçası haline getirirler. Türkiye’de ve dünyada Obsesif kompulsif bozukluk (OKB) olan insanların sayısı giderek artarken, bu hastalıktan kurtulmanın tek yolu ilaçlar değil, düzgün bir psikolojik destek ve diğer tedaviler. Obsesif kompulsif bozukluk (OKB) nedir, Obsesif kompulsif bozukluk (OKB) neden olur, Obsesif kompulsif bozukluk (OKB) tedavisi konusunda bilgilendirici bir yazı. OKB herkeste olabilirObsesif kompulsif bozukluk (OKB) olan kişilerin her an yanınızda olabileceğini düşünün. Eğer ki çok ileri vakada Obsesif kompulsif bozukluk (OKB) değilse bu kişiler size zarar vermezler veya size herhangi bir şekilde bu hastalığı belli etmemeye çalışırlar. Mesela içlerinden bir ses siz yanınızdan geçerken ”353535” demesini çağrıştırır ise kişi bunu nasıl düşündüyse söylemeye çalışır ve aksi durumda zarar görebilecek olduğunu düşünebilir. Çok ileri olmayan psikolojik vakalar arasında yer alan OKB’nin her yaştan insanda olma ve her cinsiyette olma durumu var. Erkek veya çocuk, kadın, bebek, yaşlı demeden her yaştan ve her 2 cinsiyetten insanlarda da görülme durumu mevcut. Obsesif kompulsif bozukluk (OKB) olduğumu nasıl anlarım?Obsesif kompulsif bozukluk (OKB) olduğunuzu anlamanın yolları:
Bu belirtilerden bir veya birkaç tanesi varsa sizde Obsesif kompulsif bozukluk (OKB) olabilir. OKB’nin tedavisi nasıl yapılır?Yaşanan bir takım çocukluk, eğitim, aile, çevre ve iş sorunları Obsesif kompulsif bozukluk (OKB) olmanıza sebep olabilir. Tedavi eğer hafif başlangıç derecesindeyseniz sadece danışmanlık alarak çözülebilir veya ileri derecede ise ağır ilaçlar mecburi olarak doktor tarafından size verilebilir ve bunları kullanarak sizi tedavi edebilir. İlaçların dışında çoğu hastada danışmanlık işe yarar ve tedavinin en önemli adımında yer alan birinci basamak bir psikiyatri doktorundan randevu almak ve düzenli olarak doktora gitmekte yatmaktadır. The post Obsesif kompulsif bozukluk (OKB) olduğunuzu gösteren 5 kanıt! appeared first on Zovovo - En İyi Bilgi Sitesi. via WordPress https://www.zovovo.com/obsesif-kompulsif-bozukluk-nedir/ Türkiye ile savaşa girmek istemediği ve Türkiye’nin bir NATO üyesi olduğunu hatırlatarak gündeme değinen ABD Başkanı Donald Trump yaptırımların ise kapıda olduğunu belirtti. ABD Başkanı Donald Trump, eğer yaptırım getirmezse ve veto ederse ABD Kongresi tarafından senatoda verilecek oyların Türkiye’ye yaptırım uygulanması yeterliliğini sağlaması ve ABD Başkanı Donald Trump tarafından veto kararının geçersiz sayılmasına sebep olabileceği, öyle ya da böyle Türkiye’ye belirli sert ve ağır yaptırımların ‘yolda’ olduğu iddiasına güç kattığı gündemde. Gündemde olan Barış Pınarı Harekatı kapsamında Türkiye operasyondan geri adım atmayacak olduğunu açıklarken, bir taraftan ise Barış Pınarı Harekatı’nda kullanılan operasyonel mühimmatların temin edildiği ABD ve AB ülkelerinden silah ve mühimmat desteğine engel gelmesi sonrasında kafalarda soru işaretleri oluştu. Türkiye’nin savaş uçaklarını 1 saat uçurması 10 bin doların üzerinde maliyete sebep olurken 6 lira sınırını tekrar uzun süredir görmeyen dolar bugün gördü ve ekonomik olarak harekatın Türkiye halkına bedelinin beklenenden çok fazla ve Türkiye’yi uluslarası arenada yalnız bırakabilecek olduğu haberleri gündeme geldi. ”Türkiye İle Savaşacağımızı Mı Düşünüyorlar?”“İnsanlar NATO üyesi Türkiye ile savaşa gireceğimizi gerçekten düşünüyor mu? Biz başka bir savaşa girmiyoruz.” diye konuşan ABD Başkanı Donald Trump, Türkiye’ye savaş açmayacaklarını ama ekonomik olarak ve askeri olarak yeni bir takım ‘felç edici’ yaptırımlar uygulayacaklarını yineledi. Türkiye’nin ekonomisini daha önce yok ettiğini ve bu kez tamamen yok edebileceğini açıklayan ABD’li siyasiler şimdiden ekonomide kriz yaratmayı başarırken, ABD Doları kurunun Türkiye Cumhuriyeti tarihinin rekorunu kırmasının mümkün olduğu yorumları yapıldı. Türkiye’yi yalnızlığa mı mahkum edecek?Trump basına açıklamasında “Türkiye’ye büyük yaptırımlar geliyor! İnsanlar NATO üyesi Türkiye ile savaşa gireceğimizi gerçekten düşünüyor mu? Hiç bitmeyen savaşlar sona erecek! Bunlar Türkiye ve Avrupa ülkeleri tarafından kolaylıkla yeniden yakalanır, ancak hızlı hareket etmeliler” ifadelerini kullandı. Türkiye’nin büyük yaptırımlara hazır olması uyarıları son günlerde ABD medyasında sık sık dile gelirken, Cumhurbaşkanlığı Baş Danışmanı Gülnur Aybet ise ABD basınına sert sözlerle yanıt verdi. Aybet, Türkiye’nin bugüne kadar sabrettiği ve defalarca terör tacizine rağmen hiçbir sınırötesi operasyon ve harekat düzenlemeyerek beklediğini ancak bu durumda artık daha fazla güvenlik tehdidi altında beklemenin mümkün olamayacak olduğunu ABD basınına değerlendirdi. ABD basınında ve dünya gündeminde Türkiye’ye karşı haberler çok fazla sayıda yer alırken, ABD tarafından uygulanacak yeni ambargoların neler olacağı merak konusu. ABD yalnız değilABD Başkanı, Türkiye’ye yaptırımların tarihi hakkında net bir açıklama yapmadı. Türkiye’nin finans kurumlarını ABD yaptırımlarına hazırlıklı olmaya davet eden ve bu konuda kesin bir yaptırım uygulanacak olduğu konusunda ön hazırlık yapılması gerektiği konusunda uyaran ABD Başkanı Donald Trump’ın bu ifadeleri de gündem oldu. Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ise yaptırımlara ve diğer konulara rağmen adımları atmaya kesin karar verdiklerini ve harekatın son bulmayacak olduğunu, belirli bir bölgeye kadar ilerleyeceğini ifade etti. Türkiye’de siyasi partiler ise harekatın kapsamı konusunda Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar tarafından bugün tek tek ziyaret edilerek parti başkanları bilgilendirildi. *Barış Pınarı Harekatı’nın 5. günü. The post ABD Başkanı Trump’tan Türkiye Açıklaması – Yaptırım Uygulanacak Mı? appeared first on Zovovo - En İyi Bilgi Sitesi. via WordPress https://www.zovovo.com/trump-tc-aciklamasi/ Türkiye Cumhuriyeti’nde yaşanan bu olay bazı sosyal medya kullanıcıları tarafından ”Suudi Arabistan ve İran’da değiliz!” tepkisine sebep oldu. Arda Polat dün akşam saatlerinde Keçiören ilçesi sınırlarında sevgilisi ile bir otoparkta araç içerisinde camlar kapalı olarak sohbet ederken yanlarına iri yarı birilerinin geldiğini ve bellerinde silahlarının olduğunu, cama tıklatarak aşağıya inmesini söylediklerini sosyal medya hesabından açıkladı. Twitter hesabından yaptığı flood paylaşımlarında kendisine yönelik olarak ve sevgilisine yönelik olarak çok fazla tehdit ve hakaretin söz konusu olduğunu, ”A Takımı” olarak bilinen bir grup çetenin kendilerini Keçiören Belediye Başkanı Turgut Altınok’a bağlı olarak göstererek ilçe sınırlarında sevgilisi ile bir gencin dolaşmasına ve ‘islama aykırı’ davranmasına müsade etmeyeceklerini açıkladıklarını iddia etti.
Genç adamı dakikalarda darp eden terör örgütünden farksız çete üyelerinin kimler oldukları hakkında bazı vatandaşlarda Arda Polat’ın medya paylaşımının altına ”bu kişilerin varlığı yeniden ortaya çıktı, seçimlerden sonra tekrar yıllardır ortada yoklarken bir anda hortladı” diye yazarak bu çetenin varlığının Keçiören halkı tarafından bilindiğini ve emniyet güçlerinin göreve davet edildiğini yazdı. Peki kanunlar bu duruma ne diyor?Genç adamı öldüresiye dövdükten sonra sevgilisini evine bırakan Arda Polat iddiaya göre hastaneye giderek darp raporu alarak şikayetçi oldu. Bu durumla ilgili yetkililerden henüz herhangi bir açıklama yapılmazken Keçiören Belediyesi iddiaların gerçek olmadığını, bünyelerinde vatandaşlar tarafından ”terör örgütünden farksız çeteler” olarak gösterilen ”A Takımı” gibi kişilerle ilgileri olmadığı ve bunun mümkün olmadığını iddia etti ve kendilerine Arda Polat’ın başvurması durumunda yardımcı olacaklarını ve yasal süreçte de destek olacaklarını açıkladılar. Ne kadar doğru bunu bilmek mümkün olmasa da henüz son saatlerde Polat tarafından sosyal medya hesabından açıklama yapılmış değil. Hukukçular ise olayın emniyet ve yargı aşamasına taşınmasını, bu tür konularda hukukun en ağır cezaları vermesinin zorunlu olduğunu açıkladı. The post Ankara’da Dehşet: ‘Keçiören A Takımı’ Bir Genci Öldüresiye Darp Etti! appeared first on Zovovo - En İyi Bilgi Sitesi. via WordPress https://www.zovovo.com/a-takimi-keciren/ |
En İyi Bilgi SitesiGündemki haberler, en ilginç bilgiler, tarihte yaşanmış esrarengiz olaylar hakkında içeriklerle dolu bilgi sitesi ZOVOVO.COM Arşivler |